Merve, on beş yaşındayken küçük kardeşi Cem’in doğumuyla birlikte hayatında bir boşluk hissetmeye başlamıştı. Ailesi, özellikle de annesi, Cem’e karşı daha fazla ilgi gösteriyor, Merve’in başarılarını çoğu zaman göz ardı ediyordu. O zamanlar küçük bir kız olarak bunu fark etmiş, ama içine atmıştı.

Yıllar geçtikçe kardeşiyle ilişkisi karmaşık bir hal aldı. Merve, Cem’e karşı hem kıskanç hem de mesafeliydi. Cem başarılı olduğunda Merve, “Yine annemin ilgisini çekecek” diye içinden geçiriyor, başarısız olduğunda ise “Ben ne yaparsam yapayım fark edilmiyorum” hissine kapılıyordu.

Yirmili yaşlarına geldiğinde Merve, kardeşiyle arasındaki mesafenin iş ve sosyal hayatına da yansıdığını fark etti. Kendi arkadaş ilişkilerinde güven problemi yaşıyor, ekip çalışmalarında sürekli “Ya beni görmezlerse?” kaygısıyla hareket ediyordu.

Bir gün kişisel gelişim araştırmaları sırasında kuantum alan ve bilinçaltı çalışmalarıyla ilgili bir seminer buldu. Seminerin ana teması şuydu:
“Bilinçaltımızda çözülmemiş kardeşlik ve çocukluk ilişkileri, güven ve işbirliği yeteneklerimizi etkiler. Kardeşini affetmek, hem kendine hem de ilişkilerine güveni geri getirir.”

İlk başta Merve, “Ben kimseyi affedemem” diye düşündü. Ama içindeki sıkışmışlık hissi, onu bu çalışmayı denemeye itti.

Seminerde yaptığı meditasyon sırasında gözlerini kapattı ve derin nefesler aldı. Zihninde Cem’i getirdi. Küçük bir çocuk olarak birbirlerini fark edemediklerini, yanlış anlaşılmalarla büyüdüklerini gördü. İçinden yavaşça fısıldadı:
“Cem… seni affediyorum. Geçmişteki kırgınlıklarımı bırakıyorum. Artık sana karşı öfke taşımıyorum. İlişkimizde sevgi ve güveni seçiyorum.”

İçinde uzun süredir sakladığı kıskançlık ve öfke dalgaları, yavaş yavaş erimeye başladı. Bir anda gözlerinin önünden çocukluk anıları geçiyordu; birlikte gülmedikleri anlar, paylaşamadıkları sırlar… Ama hepsi artık affetme ışığıyla yumuşamıştı.

O gün Merve, Cem ile oturup uzun uzun konuştu. İçten bir şekilde duygularını paylaştı ve dinledi. İlk kez, kardeşiyle gerçekten göz göze gelmişti. İçinde yıllardır biriken güven eksikliği, yerini sıcak bir bağa bırakıyordu.

Günler geçtikçe Merve, hem sosyal ilişkilerinde hem de iş hayatında fark etmeye başladı. Artık ekip içinde fikirlerini rahatça ifade edebiliyor, yeni projelerde sorumluluk almaktan çekinmiyordu. Daha önce hep “Ya hata yaparsam?” korkusuyla geri çekildiği durumlarda artık özgüvenle ilerliyordu. Kardeşini affetmek, bilinçaltındaki güven duygusunu yeniden tesis etmişti.

Merve’nin öğrendiği en önemli şey şuydu: Kardeşiyle barışmak, sadece bir ilişkiyi onarmak değil, kendi içinde güveni, işbirliği ve samimiyeti yeniden yaratmaktı. Artık ne geçmişin yükleri ne de kıskançlık gölgesi onun kararlarını, adımlarını engellemiyordu.

🌿 Farkındalık Mesajı

Kardeşle yaşanan kırgınlıklar, bilinçaltında güven, işbirliği ve samimiyet eksikliği olarak yansır. Kardeşi affetmek, hem ilişkilerimizi hem de kendi yaşam alanımızı dönüştürür. Affetmek, geçmişi onaylamak değil, kendi içimizde güveni ve özgürlüğü yeniden kurmaktır.

✨ Mini Mindfulness Egzersizi

  1. Sessiz bir yere geç ve derin nefes al.
  2. Gözlerini kapat, küçük kardeşini ya da kardeş figürünü gözünde canlandır.
  3. İçinden şu cümleyi yavaşça tekrarla:
    “Seni affediyorum. Geçmişin gölgesini bırakıyorum. İçimde güven ve sevgi dolu bir ilişkiyi seçiyorum.”
  4. Birkaç dakika nefes ve kalp odaklı farkındalıkla kal, sonra gözlerini aç.

Yorum bırakın

Popüler