İnci sabahları aynaya bakmayı alışkanlık haline getirmişti. Ama bu alışkanlık ona iyi gelmiyordu. Her sabah, yüzünde çizgi arıyor, göz altındaki halkaları inceliyor, göbeğine dokunup kaşlarını çatıyordu. Kendi kendine, “Keşke biraz daha zayıf olsaydım… Şu sivilcelerim geçse… Kollarım ne kalın…” diyerek içini sessizce kemiriyordu.

Bir sabah aynanın karşısında yine aynı cümleleri söylerken, aniden göz göze geldi kendisiyle. Ama bu kez farklıydı. Aynadaki kadın göz kırptı sanki. Gözlerinin içinden geçen bir sızı yükseldi. “Ben seni sevmek için yaratıldım,” dedi sanki aynadaki yansıma. İnci donakaldı. Derin bir nefes aldı. Gözlerinden yaş süzüldü.

Geçmişe gitti. Çocukken tombul diye alay edilen halleri, annesinin sürekli “Kızım dik dur! Göbeğini içeri çek!” deyişleri, dergilerdeki ‘kusursuz’ kadın fotoğrafları… Hepsi zihninde yeniden canlandı. Ve o anda fark etti: Bu beden hiç adil davranılmamış bir çocuğun taşıdığı emanetti. O çocuk şimdi bir yetişkin olmuştu ama hâlâ incinmişti.

Bir hafta boyunca, her sabah aynanın karşısına geçti. Ama bu kez tenindeki kusurları değil, bedeninin hikayesini görmeye niyet etti. “Bu beden beni yıllarca taşıdı,” dedi. “Yorulduğumda bile yürüdü. Acıktığımda sinyal verdi. Beni sarıldı, güldü, sevdi, taşıdı.”

Her gün biraz daha alıştı bu yeni ritüele. Bedenine krem sürerken teşekkür etmeye başladı. Egzersiz yaparken “Sana iyi bakıyorum çünkü seni seviyorum,” diyordu artık.

Bir gün meditasyon sırasında zihnine şu cümle geldi: “Bedenin, senin evin. Ve sen bu evde sevgiyle oturmayı seçebilirsin.”

O günden sonra aynada başka bir şey görmeye başladı: Kendine şefkatle bakan, yavaşlamayı öğrenen, kendini affetmeyi öğrenen bir kadın.

🌱 Farkındalık Mesajı

Toplumun dayattığı beden algısı, bedenimizle savaşmamıza neden olur. Ama bedenimiz bizim düşmanımız değil; en yakın yoldaşımızdır. Onu şekil değil, hikâyesiyle görmeye başladığımızda, bedenle olan savaş sona erer. Ve bu savaşın yerini şefkatli bir barış alır.

🧘‍♀️ Mindfulness Egzersizi: “Beden Teşekkürü”

  1. Sessiz bir ortamda otur ya da uzan.
  2. Gözlerini kapat. Nefesini üç kez derin ve yavaş al.
  3. Zihninde bedeninde aşağıdan yukarıya doğru ilerle. Ayak parmaklarından başlayarak, her bölgeye “Teşekkür ederim” de.
  4. Örneğin: “Ayaklarım, beni taşıdığınız için teşekkür ederim.” “Kalbim, her gün attığın için teşekkür ederim.”
  5. Bu uygulamayı 5 dakika boyunca sürdür.
  6. Gözlerini açmadan önce, bedenine “Seni seviyorum,” de.

Bu egzersiz, bedenle bağ kurmanı kolaylaştırır ve ona olan şükranı artırır.

💌 Katkıda Bulun

Sen de bedeninle barışmak isteyen bir dostuna bu hikayeyi göndererek onun yolculuğuna ışık tutabilirsin.
Yorumlara “Bugün bedenime en çok hangi şefkatli sözü söylemeye ihtiyacım var?” yazarak bu alanı birlikte büyütelim.
Unutma: Bedenin sana küs değil. Sadece senin ona seslenmeni bekliyor.

Yorum bırakın

Popüler