İnsan bazen yere çakılmak zorunda kalır.
Bazen hayalleri kırılır, dostları gider, sesi duyulmaz olur.
Ama aslında tüm bu “kırılışlar”, içindeki gücün uyanması içindir.
Meryem tam da böyle bir andaydı.
Hayatının en dibe vurduğu, kendini yalnız, yetersiz ve değersiz hissettiği bir dönemde.
Bir sabah mutfağa gitti, bir fincan çay koydu ve pencereye bakarken içinden şu cümle geçti:
“Ben buraya sadece acı çekmeye gelmiş olamam.”
O gün, pencerenin önünde güneş ışığına karışan o çay buharı kadar sade bir kararla başladı her şey.
Ne büyük bir dönüşüm ne de mucizevi bir şifa…
Sadece bir karar:
“Kalkacağım. Ne olursa olsun kalkacağım.”
O gün kitaplar okudu, eski defterlerini yaktı, yolda yürürken başını kaldırdı.
Küçük şeyler yaptı ama her biri bir adım oldu.
Her düştüğünde tekrar tekrar kalktı.
Çünkü öğrendi ki:
“Düşmek serbest, ama kalkmak bir seçimdir.”
Ve bir sabah fark etti:
Artık kendine acımıyordu.
Çünkü güçlüydü.
Çünkü hayattaydı.
Çünkü o sabah tekrar doğmuş gibiydi.
Farkındalık Mesajı:
Hayat seni yere serebilir.
Ama orada kalmak bir kader değildir.
İçindeki gücü ancak düştüğünde tanırsın.
Unutma, düşmek insani, ama kalkmak ilahi bir seçimdir.
Mini Mindfulness Egzersizi: “Kalkış Noktanı Hatırla”
🔹 Gözlerini kapat,
🔹 Bir dönem seni en çok yoran anı hatırla.
🔹 Sonra kendine sor:
– O durumdan nasıl çıktım?
– Beni ayağa kaldıran şey neydi?
O anın gücünü tekrar hisset.
İçindeki “yeniden başlama” enerjisini kucakla.
Yorum Yaparak Katkıda Bulun:
Hayatının en zor zamanında seni ayağa kaldıran şey neydi?
Aşağıya yaz – belki bir başkası için ilham olur 💬👇





Yorum bırakın