Elif, sabah erkenden uyandığında pencereden dışarı baktı. Gri gökyüzü, sanki içindeki isteksizliği yansıtır gibiydi. Bugün de koşuya çıkmayacaktı muhtemelen. Son altı aydır “başlamak” onun için sadece bir kelimeydi. Kendi işini kurmak istiyor ama nereden başlayacağını bilmiyordu. Kitaplar okumuş, videolar izlemiş, notlar almıştı. Fakat harekete geçememişti.

O sabah, tam çayını yudumlarken gözü masa kenarına ilişmiş bir not kâğıdına takıldı. Günler önce yazmıştı: “Küçük bir adım bile, hiç atmaktan iyidir.” Yazının altı kırmızıyla çizilmişti. O an içinde bir kıvılcım yandı. Belki de bugün, büyük hayallerin değil, küçük bir adımın günüydü.

Bilgisayarını açtı ve planladığı iş fikriyle ilgili basit bir dosya hazırlamaya başladı. Başlaması 5 dakika sürdü. Ama o 5 dakika, saatlere dönüştü. Öğlene doğru kendini sayfalarca plan yaparken buldu. Gün sonunda bir blog başlığı, logo taslakları ve bir yapılacaklar listesi vardı.

Ertesi sabah, Elif yine uyandığında gökyüzü aynı griydi. Ama bu kez masasındaki kâğıtta bir çentik vardı. “Küçük bir adım” atılmıştı.

Ve her şey o ilk adımla başlamıştı.

Farkındalık Mesajı:

Büyük hayallerin yükü altında ezilmek yerine, küçük bir adım at. Çünkü yol, cesaretle değil; adımlarla yürünür.

Mindfulness Egzersizi:

Bugün sadece 5 dakikanı ayırarak bir konuda ilk adımı at. Gözlerini kapat, derin bir nefes al, aklına gelen ilk hayalini düşün. Gözlerini açtığında o hayalle ilgili tek bir eylem yap: not almak, birini aramak, masa düzenlemek. O küçük anın farkına var.

Katkıda Bulun:

Senin “küçük ama cesur” ilk adımın neydi? Yorumlarda paylaş ya da bugün o adımı at. Çünkü senin hikâyen, başkasının kıvılcımı olabilir.

Yorum bırakın

Popüler