Bir zamanlar, bir adam kötü yollardan para kazanır ve bu parayla bir inek satın alır. Zamanla yaptıklarından büyük pişmanlık duyar. İçindeki bu pişmanlığı biraz olsun dindirmek için, satın aldığı ineği bir hayır işinde kullanmaya karar verir. En doğru yer olarak da Hacı Bektaş-ı Veli’nin dergahını görür.
O vakitler dergahlar aynı zamanda halka yemek dağıtan aş evleridir.
Adam dergaha gider, yaptığı hataları anlatır ve bu ineği dergaha bağışlamak istediğini söyler. Ancak Hacı Bektaş-ı Veli şöyle der:
“Bu kazanç helal değildir, biz bu kurbanı kabul edemeyiz.”
Adam üzülür ama pes etmez. Bu kez Mevlana’nın dergahına gider. Aynı şekilde, geçmişteki hatasını anlatır ve bu ineği bağışlamak istediğini söyler. Mevlana tebessüm eder ve gönül genişliğiyle ineği kabul eder.
Adam, Mevlana’ya Hacı Bektaş-ı Veli’nin bu kurbanı kabul etmediğini de anlatır. Mevlana şu cevabı verir:
“Biz karga isek, Hacı Bektaş-ı Veli şahindir.
Bizim konduğumuz leşe o konmaz.”
Bu sözlerle hayran kalan adam tekrar Hacı Bektaş-ı Veli’nin yanına gider ve durumu anlatır. Mevlana’nın hediyeyi kabul ettiğini söyler.
Hacı Bektaş-ı Veli ise ona şu derin sözleri söyler:
“Bizim gönlümüz bir su birikintisiyse, Mevlana’nın gönlü bir okyanustur.
Bir damla pislik bizim gönlümüzü kirletir.
Ama onun gönlü o kadar engindir ki, bu damla ona zarar vermez.”
💡
Bu hikaye bize şunu öğretir:
Gönül genişliği, sadece bilgiyle değil; anlayış, niyet ve derinlikle oluşur.
Her insanın hassasiyeti, sınırı ve kabul kapasitesi farklıdır. Bu farklılık bir eksiklik değil; bir denge unsurudur.
👉 Kimimiz kötülüğü kesinlikle kabul etmezken, kimimiz onu sevgiyle dönüştürmeyi seçer.
👉 Kiminin kalbi su birikintisi gibidir, çabuk bulanır; kimininki okyanustur, affetmeyi bilir.
Her gönlün bir sınırı vardır; ama bazı gönüller… sınırsızdır.
🧘♀️ Mindfulness Egzersizi: “Gönül Kapımı Açıyor muyum?”
Bu egzersiz, yargılamadan gözlem yapmayı ve hoşgörüyü geliştirmeyi amaçlar:
- Rahat bir pozisyonda otur. Derin bir nefes al, yavaşça ver.
- Gözlerini kapat ve bugün seni rahatsız eden bir olayı ya da kişiyi düşün.
- Bu durum karşısında hangi duyguları yaşadığını fark et: Öfke, kırgınlık, üzüntü…
- Şimdi kendine şu soruyu sor: “Bu olay karşısında gönlüm bir su birikintisi gibi mi, yoksa bir okyanus gibi mi davrandı?”
- Cevabı sadece fark et. Yargılama.
- Son olarak içinden şu cümleyi tekrar et: “Gönlümde daha çok yer açmak istiyorum. Sevgiyle kabul ediyorum.”
Bu uygulamayı 3 gün boyunca tekrar et ve gönlündeki genişliği fark et.
🤲 Katkıda Bulun
Bu hikaye senin de kalbine dokunduysa, aşağıdakilerle katkı sağlayabilirsin:
🔹 Yorumlarda “Benim gönlüm bir okyanus gibi oldu dediğim bir an…”ı paylaş.
🔹 Blogu sosyal medyada paylaşarak başkalarının da bu derinliğe ulaşmasına yardımcı ol.
🔹 Kendi yaşadığın hoşgörü ya da affetme hikayeni paylaşmak istersen, bana yazabilirsin.
Unutma: Gönül derya olursa, incinmek de incitmek de azalır… 💛





Yorum bırakın